Bugün burada ve ülkemizin her köşesinde, Cumhuriyetimizin ilanının 94. yıldönümünü büyük bir heyecanla kutluyoruz.
29 Ekim 1923, tarihimizin en önemli dönüm noktalarından biridir.
29 Ekim 1923, Gazi Mustafa Kemal'in önderliğinde ilan ettiğimiz, son devletimiz Türkiye Cumhuriyeti'nin 94. kuruluş yıldönümüdür. Esarete ve dayatmalara rıza göstermeyen Türk Milleti, istiklaline ve istikbaline kasteden işgalcilere karşı başlattığı Kurtuluş Savaşı'nı, tarihte benzeri görülmemiş bir kahramanlıkla zaferle taçlandırmıştır. Bu büyük zaferin ardından, 29 Ekim 1923'te, "Egemenlik kayıtsız şartsız milletindir" ilkesi ve ülkemizi muasır medeniyetler seviyesinin üzerine çıkarma hedefiyle Türkiye Cumhuriyeti'ni kurduk.
Cumhuriyetimizin 94. yılını idrak ediyor olmaktan büyük bir mutluluk duyuyor ve kuruluşunun 94'üncü yıldönümünde yüce milletimizin bu büyük bayramını yürekten kutluyoruz.
Ülkesini işgal etmek isteyen güçlere karşı destansı bir istiklal mücadelesi veren milletimiz, kazandığı büyük zaferi, milli iradeyi esas alan Cumhuriyeti ilan ederek taçlandırmıştır.
Milletimiz bu kararıyla hakimiyetin millet iradesinde olduğunu ilan etmiş ve Cumhuriyetimizi içtenlikle sahiplenmiştir.
Cumhuriyetimizi, 2200 yıllık devlet geleneğimiz ile yaşadığımız coğrafyadaki bin yıllık Selçuklu ve Osmanlı mirasının, o günün zor şartlarında elde edilmiş bir kazanımı olarak görmekteyiz.
Milli iradenin tezahür ettiği böyle bir dönemde, coşkuyla kutladığımız bu Cumhuriyet Bayramı'na milletimiz ayrı bir önem atfetmektedir.
Bugün, Türk milleti olarak istiklal ve istikbal yolunda verdiğimiz büyük Kurtuluş Savaşının zaferle sonuçlandığı, millet egemenliğiyle taçlandığı kutlu bir gündür.
Büyük bir gururla kutladığımız Cumhuriyetimiz 94 yıllık tarihiyle bizlere; Türk milletinin tarih sahnesinde yeniden dirilişini ve bu topraklar üzerinde söylenecek sözlerinin bitmediğini göstermiştir. Zira bu topraklar üzerinde söz söyleme hakkı, 600 yıl dünyaya hükmetmiş bir cihan devletinin mirası üzerinde yükselen Cumhuriyetimize ve aziz milletimize aittir.
Cumhuriyetimiz, aydınlık yarınlarımız için bu aziz millete umut vermiş, muasır medeniyetler seviyesine ulaşmamızda en büyük dayanağımız olmuştur. Milletimizin ortak eseri olan Cumhuriyetimize sahip çıkmak, 79 milyon insanımızın, her birinin en kutsal vazifesi olmuştur.
Ülkemiz, cumhuriyetin ilanıyla birlikte kalkınma, ilerleme ve modernleşme yolunda çok önemli mesafeler kat etmiş ve bugün modern dünyanın saygın ülkelerinden biri haline gelmiştir.
Farklı dil, inanç ve kültürleri bir arada yaşatan, köklü bir adalet ve barış medeniyetinin mirasçısı olan milletimiz, birbirine sımsıkı kenetlenerek aydınlık yarınlarını inşa edecektir.
Bugün, ülkemizi kutuplaşmaya, ayrıştırmaya itmek isteyenlere karşı birlik ve beraberliğimizi koruma, bir olduğumuzu tüm dünyaya gösterme vakti; milletçe el ele verme zamanıdır.
29 Ekim 1923'te kurulan Türkiye Cumhuriyetinin istikbal yürüyüşü sonsuza dek devam edecektir. Buna mani olmak isteyenlere en güzel cevap 15 Temmuz'da bu milletin öz evlatları tarafından verilmiştir.
15 Temmuz'da Cumhuriyetine, demokrasisine, vatanına, birlik ve beraberliğine, milli iradesine sahip çıkan bu millet tek yürekte birleşmiş, şer ve nifak odaklarına cevabını en güzel şekilde vermiştir.
Cumhuriyetimizi, dünyanın sayılı devletleri arasında görmek azminden bir an olsun vazgeçmedik, vazgeçmeyeceğiz. Bu kutlu yürüyüşü kesintiye uğratmaya çalışanlara asla fırsat vermeyecek, değerlerimizden ödün vermeden bize emanet edilen bu vatana sahip çıkacağız. Geçmişimizden aldığımız feyz ve inançla hep ileriye, daima ileriye bakacağız.
Bu vesileyle Cumhuriyetimizin kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk başta olmak üzere, ebediyete irtihal eden tüm şehitlerimizi ve gazilerimizi, 15 Temmuz Demokrasi Şehitlerimizi rahmet ve minnetle anıyoruz.
29 Ekim Cumhuriyet Bayramımız kutlu olsun.